29 Haziran 2015 Pazartesi

Umut'a 1 yaş mektubu


Canım oğluma, Umut Rıza'ya,  
Mayıs 2011'de babanla birlikte olmaya karar verdik, aslında bir zamandır birbirimizi tanıyorduk ama galiba sanırım o zaman hazırdık artık. İşte ben o zaman seni özlemeye başladım aslında, ama babanın haberi yoktu:)) 
Zor ve yalnız İstanbul yıllarından sonra bana çok iyiydi baban... İş harici her günümü ona anlatmaya başlayınca o da telefonda değil, gel yanımda anlat bari dedi herhalde:) 
Bir zaman sonra evlenmeye karar verdik, sürpriz olmayan bir evlilik teklifi ile evliliğe hazırlanma sürecimiz oldu... Herşey çok zevkliydi. (Sana yuva hazırlıyorduk aslında, bundan babanın haberi yoktu, ihihihihihhhhi... aramızda bu)

Kız isteme (bundan önceki ayrıntıları anlatamayacağım deden kızar :P) Çanakkale'de nişan, düğün günü alma, düğün yeri karari, sürpriz kına çok güzeldi kızlaaar), düğün, balayı (en güzel an Disneyland'dı, büyü beraber gideceğiz kesin), ve sonra sen geldin. Önce içime, sonra dünyaya... Bu arada bir başka sürpriz baby shower oldu:)) Sonunda sürprizi kalmamıştı artık ama:))) Sana gelen bir ton hediyeyi açmak büyük zevkti:) (i love you all) Sonuçta, sana pek bişi almadık aslında:) (baban böyle bilsin, çaktırma ben alıyorum sana bişiler devamlı ;)) Bu arada sana bir oda yaptık, tüm eşyaların yerleşti. Ananesi ve babanesi sağolsun, evimiz milyonlarca kez temizlendi..
 ah bu speedy olmasa :p hep tüy hep tüy!
Vee sonra 14.01.2013' de, iste o gün sen doğmadın.. Olmaz dedi doktor, annen grip olmustu:( veee 17.01.2013' de sen doğdun bebegim:) Çok güzeldin, hala cok güzelsin, en güzel sensin, hep de öyle kalacaksın.
Tabi ki herşey güllük gülistanlık geçmedi:) Kız istemeden önce ananen kalçasını kırdı, ve bizi üzdü.
Arada dedelerin bir kaç kez hastaneye yattılar, bu konuda yarışıyorlar, ilgini çekmeye çalışıyorlar sanırım. Biz ikisini de çoook seviyoruz halbuki:) Nişanda bi sorun yoktu galiba, bi ara baban gerilmis olabilir, İstanbul'dan ve diğer yerlerden gelecekler nasıl gelecekler diye. Hımm. Bir de ben saçımı tek başıma yaptırmak zorunda kaldım, sinirlerim bozuldu... 
Düğün yerini ayarladık tam, askeriye düğünleri iptal etti, stres olduk bi. Ramazan ayında evleri tek eve taşımak babana kabus oldu, ertesi gün oruç tutamadı... Alışveriş arabasıyla ev taşıdık!!! Balayında cruise'da Sandy'e yakındık, sonuç bayağı tuttu bizi:) 
Hamilelikte 5.5 aylık oluncaya kadar kustum! Günde birkaç kez, çook kötüydü. Senden başka hiç bir şey buna dayanmamı sağlayamazdı... Doğum ertelenmesi gerginliğe neden oldu, gerçi ben çok acıkmıştım beklerken, iptal olunca hemen yemek yiyebiliyorum diye sevindim ama... Olan oraya sabah sabah gelip yanımızda olanlara oldu, geri döndüler... Doğum stresliydi, sezeryan sonrası acı vericiydi, seni ilk gören olmamak kötüydü. (Ama herseye değersin) ameliyathane de uyanınca hemşireye sonra babana bebeğim nasıl diye sormak endise vericiydi.. Seni acilar icinde emzirmek garip, günlerce 2-3 saatte bir uyanmak yine garipti.. Evde senle kalmak sıkıcı, ama mecburiydi, bu lohusalığın parçasıydı sanırım...
Not: Ayrıntıları tarihleri babandan öğrenebilirsin. Benim hafızam pek yok. Şu an sadece senin gülüşlerini ve güzel anları hafızama yazıyorum sadece... En kötü halde hepsi telde, ipadde, harici bellekte, face.de, instagramda (#umutrizaborak ) arada bakıyoruz ne hızlı büyüyorsun şaşırıyoruz:) Devamlı şaşırmamız ilginç aslında:)

Seni seviyorum aşkım, küçük adamım. 
23.08.14 
---------------------------------------------------------------------------
Sevgiler, 

Seda 

28 Haziran 2015 Pazar

Doğuma giderken çantamızda neler var? Doğum odamız nasıl?



Hastane çantasını doldurma işini çok kafaya takmamak gerek. Gerekirse eşinizi yollayın eve ve aldırtın gerekenleri... Refakatçi olarak eşim benimle kaldı, onun hastanedeyken bebeğimize alışmasını istedim. 

Velhasıl çanta içerisine gerekebilecekler; 
  • 3-4 adet gecelik, emzirmek için uygun, oldukça bol. (Ben 3 gün kaldım hastanede, 3 gecelik yetmedi bile) 
  • Çorap (kışsa kesin lazım, 2-3 çift) 
  • Terlik (rahat açık bir şeyler tercihimdir) 
  • Elbise gibi rahat 2-3 kıyafet
  • İç çamaşırı, en bollarından külotlar ve emzirme sütyenleri. 
  • Hijyenik ped, mümkünse bez. (Benim çok kanamam olduğu için çok gerekti.)
  • Meme ucuna sürmek için krem (Çok çok çok lazım) - Biz de yoktu, hastaneden temin ettik. 
  • Hijyenik ıslak mendili/ Kolonya/ Kuru mendil
  • Kirliler için torba
  • Diş fırçası, diş macunu, deodorant, sabun, el havlusu- (Hastanede benim gibi yıkacanacaksanız şampuanınızı ve havlunuzu da alabilirsiniz.- hastanenizde bunların olma ihtimali de yüksek) 
Ekstralar: 
  • Kırmızı bant, taç (Oda süslemelerimi yapan Beyaz Kelebekler düşünmüşlerdi bunu)
  • Makyaj malzemeleriniz (Ben pek makyaj yapmadım açıkçası gerek olmadı hiç)
  • Fotoğraf makinesi, kablosu, şarjı vs. (Hafızasını boşaltmış olun.)
  • Telefonunuz, şarjı. (Hafızasını boşaltmış olun.)
  • Süt sağma cihazı - bize gerekmedi, gerekirse alırız diye çantamızda yoktu. Hastanede değil ama daha sonra evde gerekince aldık. 
  • Göğüs pedi, göğüs kalkanı bir ihtimal lazım olabilir. En iyisi lazım olduğu takdirde hastaneden yada en yakın eczaneden tedarik etmeniz. 
Bebiş için ;
  • Yenidoğan kıyafetleri 2-3 takım (bazı hastaneler isterseniz kıyafet verebiliyor, giydirip yanınıza getiriyorlar) - Zıbını, pijama takımı (çıtçıtlı olsun, düğmeli almayın, iliklemesi zor oluyor) 
  • Islak mendil - Unibaby Yenidoğan' dan şaşmam. 
  • 2-3 adet pike yada battaniye (hava durumuna göre)
  • Ana kucağı ve ana kucağı içerisine yerleştirmek için pike tarzı bişeyler. (Sevibebe'den de alabilirsiniz) 
  • Bez (yenidoğan molfix almıştık ilk biz) - not: kullanmadık hiç, hastane verdi. 
Önemli Notlar: 
  • Gerekebilecekler ve süslemeler için hastaneyi ve muhtemel odanızı önceden teftiş edin. 
  • Bir doğum fotoğrafçısı ile anlaşıp güzel fotoğraflarınız olmasını garantileyebilirsiniz. (Bebek fuarında bir çok doğum fotoğrafçısı ile karşılaşmıştım, fiyatlar abartı olduğundan bu iş eşimin abisine kaldı.) Eğer fotoğrafçı ile anlaşacaksanız önceden programlamanızı tavsiye ederim, çünkü fotoğrafçılar sizin evdeki halinizi (hamile iken çocuğunuzla yada eşiniz ile hallerinizi) de fotoğraflamak istiyorlar. 
  • Süslemeler için bir firma ile çalışabilirsiniz. (Beyaz kelebekler önerimdir. İlgili fotoğraflar aşağıda.) 


Bizi ziyarete gelenleri böyle karşıladık, kapı süsümüz, balonlar, şerbetimiz, ayıcıklı süslemeler Beyaz Kelebekler Organizasyon'dan  ; 


















Aşağıdaki güzel hediye yakın bir arkadaşımızdan geldi, tatlının asıl adresi Mrs Cupcake ... :) Ayıcıkların kulaklarını kopartmış ve yemiş olabiliriz:)))







Aşağıdaki Şeker Hamurlu Ayıcıklı Kurabiyelerimiz ise Cooking Cookies 'ten. Facebook sayfasında bir çok harika model var... 





 Not: Bu arada Sevimli mavi ayıcık (üzerinde cupcake'ler vardı) da hediye olarak geldi. Ancak o telaş içinde nereden alındığını not etmeyi unutmuşum. 

Sevgiler, 

Seda

26 Haziran 2015 Cuma

Umut'la Doğuma Giderken

Hamileliğim ilk beş buçuk ay kusmalı geçsede sonrası fena değildi... Sancı, ağrı, ve korku çekmedim.   
Genel anesteziyi de alınca (ohhh miss) Umut'uma kavuştum. 







Tabi ki iki cümleye sığdırılamaz hamilelik süreci... ama ben sığdırdım işte:) Niye çünkü unuttum... 

Maalesef biz kadınlar çoook unutkanız. Miniğimize kavuşunca herşeyi unutuyoruz. Hele 2 sene geçsin, "ay işte biraz sıcak basıyor işte biraz da miden bulanıyor" a döner. 5 sene geçsin aradan işte o zaman "ay ne var işte pırt diye doğuruyorsun olur"... (Pırt derken çabucak geçiyor zaman manasında yazdım.) 

Aslında öyle kolay mı geçti gerçekten. Kolay geçenler var elbet yok değil. Ama ilk 5 buçuk ay o nasıl bir mide bulantısı Allah! Niye 5 buçuk ay bi de, ilk 3 ayda biter demişlerdi. Her sabah boş mide ile öğür babam öğür, kusmamak için ilaç aldım mecburen her gün. Başlarda bileklikler mi denemedim, zencefilli çaylar içip zencefilleri burnuma mı yapıştırmadım. Yok, geçmiyor... Banyodan çıkamayacak kadar çok kötü olunca ben, doktorum  Zofran verdi... Tabi normalde 2 tane içebilirsin günde dedi, ama ben 1 tane de diretiyor sonra yine kusuyordum. Moral sıfır oldu... Banyo ile yatak arasındaki 3 adımlık mesafede yere oturup ağlıyordum artık. 
Neyseki yaklaşık 22 haftalıkken bitti, iyidi aslında alışmıştık tam!!! 

Sonrasında hızla kilo almaya başladım. Kusmalardan dolayı o zamana kadar 2-3 kilo vermiştim bile. (Bu arada kilo kaybıyla ilgili, ilk aylarda rejim bile yapabilirsiniz, hiçbir şey olmaz demişti doktorumuz...)  Sonuç, ilk kilomun üstüne 16 kilo koydum, oldum mu sana 80... Son zamanlar biraz sıkıcı, rahat hareket edemiyorsun filan ama çektiğim mide bulantılarından sonra bunlar bana vız gelip tırıs gitti... 


30.09.2013 - 24. hafta                                             10.12.2013 - 34. hafta -işteyken


11.01.2014 - doğumdan 6 gün önce - baby shower

Buarada 27 haftalık hamile iken bir Kanada maceramız oldu. Henüz birkaç kilo almıştım bu nedenle kendimi iyi hissediyordum. Ben de Ali'nin peşinden Kanada'ya. Orada fuar dışında gezme imkanımız da oldu... Uçak yolculuğu biraz sıkıntılıydı tabi. O kadar yol... Yarım saatte bir yürüyüş, hareket mecbur. Tam uyuyacağım, Ali dürtüyor, hadi kalk diye... 28. haftadan sonra doktordan yazı isteyebiliyor uçak firmaları. Biz her ihtimale karşı almıştık. Ama hiç lazım olmadı, bence benim hamile olduğumu bile farketmedi kimse. Bu arada uçakta yürüyüş yaparken aslında benim gibi yaşlı veya genç birçok kişinin bu şekilde yürüyüş yaptığını gördüm. Benim gibi jimnastik hareketleri yapanlar bile vardı. 

27.10.13/Niagara Falls-Kanada

Velhasıl Kanada seyahatimizi de sonlandırdık ve evimize dönüp oğlumuzu beklemeye başladık. 

Odasını, kıyafetlerini hazırladık. 
Bir de hastaneye götürmek için çanta hazırlamak gerekiyordu. Biz çanta olarak, decathlon internet mağazasından sürülebilir sırt çantası aldık. 
Neden bunu aldık, bir yere giderken bunu Umut'a valiz olarak kullanırız dedik. Çok hafif olması iyi ama biraz büyük geldi. Seyahat ederken kullanması rahat ama devamlı kullanılacak birşey de değil. Ek olarak bir anne çantası da aldık tabi ki. Ama onu da kısa bir süre kullandım, şimdi sırt çantası ile idare ediyoruz. Evet bildiğiniz uyduruk bir sırt çantası:))) Sırt çantası candır. Kendi el çantamı da içine koyuyorum, Umut'u da kucağıma alıp He-Man gibi dolaşabiliyorum şu an. (sonra niye belim ağrıyor!) Gölgelerin gücü adına!!!

Hastane çantasını doldurma işini çok kafaya takmamak gerek. Gerekirse eşinizi yollayın eve aldırtın gerekenleri... (Not: Doğuma giderken çanta içerisine gerekebilecekleri ayrıca yazdım, kontrol edebilirsiniz. 

11 Ocak günü doktorumla doğum için kararlaştırdığımız gün 14.01.2014 . (38 hafta+ 5 gün) Ama benim burnum tıkalı, genzimden garip sesler geliyor. 3 gün içerisinde geçer diye ümit ediyoruz. anestezi uzmanı ile de görüşüyorum, beni her detayla ilgili bilgilendiriyor, genel anestezi olacağı konusunda hemfikiriz. Ya da benim isteğim o yönde diyelim. 

14 Ocak'ta biz bir heyecan hastaneye gidiyoruz. Aileler de bizden hemen sonra hastanedeler, herkes başımda. Bense nasıl açım nasıl açım :( Geçen akşamdan beri bişi yememişim, bekliyorum ki beni sezeryana alacaklar. 

Haydaaa doğum doktorum ile genel anestezi uzmanı anlaşamadılar. Anestezi uzmanı hastayım diye beni ameliyata sokmak istemiyor. Odam süslenmiş, herkes hazır (benim dışımda). Beni ameliyata sokmaktan son anda vazgeçtiler. KBB uzmanı beni kontrole geldi, ameliyata giremeyeceği (genel anesteziye) söyledi. Bundan sonra epidural sezeryana girebilirim diye doktorum bana serum göndertti. Ama ondan da vazgeçtiler. Ben kurbanlık koyun, bekliyorum öyle. Ve hala aç...Annem niye epidural sezeryana almıyorlar diye söyleniyor bir yandan, diğer yandan herkes tedirgin ve sinirli. Niye baştan (3 gün önce kontrole geldiğimizde) KBB doktoruna yönlendirilip kontrol edilmediğimi sorguluyorlar aslında... 

Meğer, anestezi uzmanı karşı çıkmış epidural sezeryan olmama, nedeni de hastanın-yani benim-daha önce genel anestezi istediğimi belirtmiş olmam. (Bunu doğumdan sonra öğrendim) Aslında benim için çok iyi bir karar verdiğini düşünüyorum. Epidural sezeryan hiç ama hiç olmak istemedim. (Çok fena panik yapardım ameliyathanede!!!) 

Sonuç biz tası tarağı topladık... Hoop eve geri döndük. 3 gün sonra doğuma gireceğim. Bu arada KBB doktoru bana ilaçlar verdi; burun spreyi vs. Ama ben çok mutluyum, yemek de yedim hemen. :)

16 Ocak'ta doğumdan önceki gece hafif sancılarım oldu. Hissettim ki eğer sabah sezeryan  yine ertelenirse bu çocuk kendiliğinden geliyor. 

Neyse ki,

17 Ocak 2014 12:00 de oğlum geldi. Hoş geldi! 

Umut Rıza Bebek - Anadolu Sağlık Hastanesinde!