8 Aralık 2015 Salı

Hamilelik Günlüğüm : Ne anladım? (8. hafta)

Dün akşam oğlum yine enerji tavan yapmış bir şekilde kendini yerden yere koltuktan koltuğa atıyordu. 

Normalde supergirl havasıyla onu bir çok kez havada yakalamışlığım, ayaklarımla yere çakılmak üzere olan kafasına yastık olmuşluğum vardır. 


Tabi bunlar çok atik olmayı gerektiriyor. 


Halbuki ben kendimi 2 haftadır aşırı bitkin hissediyorum, bu arada bulantım da gün içinde ara ara vuruyor beni. 


Dün Umut koltuk tepesine oturmaya çalışınca neredeyse düşüyordu, hızlı bir şekilde eğildim ve tuttum onu. Karnıma bir ağrı girdi. Çok hızlı hareket etmiştim ya da panik yapmıştım bir an. Bilmiyorum neden. Hafif bir ağrıydı, biraz uzandım geçti. Korktum karnımdaki bebeğime bir şey olacak diye aslında. 


Sonra babamızın eve gelişiyle, Umut'u kendisine teslim edip, koltuğuma uzandım. Ali'nin demesiyle, şarja taktı
m kendimi. :)


Daha sonra, salya sümük olmasına rağmen nasıl bu kadar hareketli olduğunu anlayamadığım oğlum, babasının arkasından mutfağa koşturunca gözümün önünde sırt üstü düştü. Aynı filmlerdeki gibi yavaş yavaş düştü, en son kafasının arkasını da çarptı yere. Sanki biraz atik olsam tutacaktım onu... Ama tutamadım. Atik olsam da tutamazdım belki de. 


Bir süre ağladı, buz koyduk kafasına, korktu çok. "Anne bum bum" dedi durdu. :(

Babasıyla kucakladık epeyce sakinleşti sonra, gözlemledik gece bir şeyi de yok şükür. 

Dün gece ne anladım biliyor musunuz, belki daha erken diyeceksiniz ama iki bebeğimi de korumaya çalışırken benim anneliğim duble olmuş bile. İkiye bölünmüşüm ben aslında, ikisini de ölesiye kollamaya çalışıyorum her anımda. Yapamayınca da kahroluyorum. 


Daha erken belki bunları söylemek için, belki 'ilk 3 ayını' atlatsaydın diyeceksiniz. Ama ne farkeder ki! Benim şu an ki duygumu ne değiştirebilir ki?


Ben sanırım ikisini de aynı, ikisini de ölesiye seveceğim hep. 


Sevgiler, 


Seda

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder