Umut ile beraber Çanakkale'ye geldik bu hafta. Ama herkes sırayla hasta oldu, ve çok kötü geçti haftamız. Önce Ali (kendisi gelmedi Çanakkaleye iş nedeniyle), sonra babam, annem. 1-2 günde atlattılar şükür. Tam yola çıkacağımız günde Umut daha önce, ancak sadece emzirdiğim ilk aylarında olduğu gibi bir ishalle bizi şaşırttı. Ama onda ateş vs olmadı, şükür.
Bende olan herkesten farklı olarak aşırı kusma, hiçbirşey yiyememe şeklindeydi tabiki. 2 günde 2 kilo daha vermişimdir kesin. Ama burada tartılamadım, tartının ayarlarındaki farklılıktan dolayı. Neyse şimdi toparladım galiba. Hiç birşey yiyemeyince çok halsiz düştüm, ateşim yükseldi, tansiyonum düştü. Acaba hastaneye gidip bir serum filanmı alsam diye düşündüm. Ona bile üşenip bütün gün yattım. Tabi "annee noluor?" diyen Umut'un sesine sıkça maruz kalarak.
Bazen gelip göbeğimi öpüyor kuzum. Anne bebep pişş pişş pişş diyor, yine öpüyor. Ne kadarını anlıyor daha bilmiyorum! Daha göbeğim çıkmadı bile. Belki çok az. :) Az çıkmasına karşın gece uyurken beni çok rahatsız ediyor, sağa dönüyorum sağ tarafıma sancılar girmeye başlıyor. Sola dönüyorum sola giriyor, sırtüstü yatıyorum bu sefer karnım acıyor gerilmekten... Dört yastıkla şekilden şekile girip en sonunda sızıyorum. Daha kaç ayım var ne yapacağım bilmiyorum...
Minik bebeğim bu hafta değişik hormonlar üretmeye başladı. Ve artık parmağını emiyor olabilir... Çok hızlı büyüyor, bu hafta 11 cm ve 57 gr kadar olmuş olabilir. Kontrolümü 17. hafta içerisinde gerçekleştireceğim muhtemelen. Yani İstanbula dönünce. Tabi belli olmaz, cinsiyet konusundaki merak giderek artıyor. :)
Sevgiler,
Seda
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder